Ermeni Soykırımı İddiacısı Cephede 99 yıldır olanlar gerçekten de aynı : kin, nefret, karalama

Radikal Gazetesi tarafından 19 Ocak 2014 tarihinde yayınlanan Ahmet İnsel'in  "7 yıldır ve 99 yıldır olanlar aynı" başlıklı yazısı ile ilgili yorumum da İsmet Berkan'ın bir yazısı hakkındaki yorumum gibi yayınlanmaya uygun bulunmadı. Yorum şu mealde idi: 

Gazetenizde bir önce yaptığım yorum yayınlanmamıştı ama yine de yazıyorum. Öncelikle kaybettiğimiz sevilen gazeteci Hırant Dink’i anmak isterim, nur içinde yatsın. Ne rastlantıdır ki “Ermeni soykırımı uluslararası bir yalandır” dediği için kendisini cezalandıran İsviçre hakkında AİHM’de dava açan Doğu Perinçek’in davası da yakın bir tarihte, 2008 yılında başlamıştı. 12 Aralık 2013’te karara bağlandı. Darısı Dink Davasına. Yedi yıl süren bir dava için duyulan tepkiyi veraset davası 15 yıl sürmüş bir ailenin ferdi olarak anlayabiliyorum. Ama Sayın İnsel ülkemiz için büyük önem taşıyan AİHM Kararını ya okumamış, ya da anlayamamış ki, demokrasimize leke süren bu güncel olayı yine 1915 olaylarına bağlamış ve hala soykırımdan söz ediyor! Kendisine AİHM kararını incelemesini ve implikasyonları hakkında hukukçulardan bilgi almasını öneririm. “Ne cezalandırılabilir, ne de affedilebilir suçlar” adı yakıştırılan 1915 ortak acısında aslında bir de “cezalandırılması gerekirken kahramanlığa dönüştürülen suçlar” var: NEMESIS, ASALA cinayetleri ve I. Dünya Savaşı Kafkas Cephesinde Müslüman sivil halkın etnik temizliğe tabi tutulması gibi. Osmanlı Hükümeti tehcir sırasında kötü davranışları tespit edilen pek çok kişiyi ölüme varan cezalarla cezalandırırken, Taşnaksutyun ise askerlerini öldürdükleri Müslüman sayısına göre terfi ettiriyordu. Rus ordusunun cezalandırdığı az sayıda asker dışında vatandaşı olduğu ülkeyi işgalcilere altın tepside sunmak için yarışanlar kahraman addedildiler. 1915 olaylarıyla ilgili soykırım iddiaları, nefret söylemi içeren ve teville Türkiye’yi suçlamayı amaçlayan saldırgan bir kampanyaya dönüşmemiş olsaydı; Hırant Dink yurt içinde yumuşak, tepki yaratmayacak ifadeler kullanırken yurtdışı röportajlarında soykırımdan söz etmemiş olsaydı, bugün aramızda olurdu herhalde ve yaralı demokrasimiz bir darbe de bu olaydan almazdı. Gülen yüzü, olumlu kişiliği ve çevresinde yarattığı sevgi halesiyle herkes gibi uzun bir yaşamı hakkeden Hırant Dink’in katilleri, silahı çekenler mi, yoksa aslı astarı olmayan suçlamaları 60'lı yıllardan bu yana on yıllardır sürdürenler mi acaba? 

Değişmeyen bir şey gerçekten var : biz suçluları henüz dava sonuçlanmasa da en azından yargılarken, Ermeniler yine kahraman ilan ediyorlar. Tıpkı yüzyıl önce olduğu gibi. Ve yine yüzyıl önce olduğu gibi kimse Ermenilere siz ne yapıyorsunuz, terörist intihar saldırısının anması mı olurmuş demiyor, hatta bazı ülkelerde parlamenterler bile çağrıya icabet edip törenlere katılıyor; ama Türkiye'ye şu davayı artık bitirin, neden hala bitmiyor deniliyor!

Avustralya'da Anma Günü

Yukarıdaki yorumda söz ettiğim kahramanlık addedilen cinayet ve terör olaylarını bir örnekle somutlaştırabiliriz. 27 Temmuz 1983'de beş Ermeni terörist Lizbon'da diplomatlarımıza yaptıkları intihar saldırısında ölmüşlerdi. 30. yılında dünyanın dört bir tarafındaki Ermeniler "Ermeni davası / Armenian Cause)" için kendilerini feda eden kahramanları olarak gördükleri bu beş teröristi andılar.

Ermeni Davası Ofisleri artıyor. Romanya'da Kasım 2013'de bir ofis açılması vesilesi ile çıkan haberde tüm dünyada faaliyet gösteren Ermeni Davası Ofisleri ağına yeni bir halkanın katıldığı ve yapılan istişare toplantısı sonrasında kısa ve uzun vadeli eylem programları belirlendiği bildiriliyordu. Kendi istekleri ile Rusya'ya gitmeyi yeğleyen Ermenilerin yüzde ellisi hastalıktan ve açlıktan yaşamını yitirirken, Zor'a gönderilenler arasında kayıp oranı yüzde yirmide kalmışken; bizim sayıca daha çok insanımız ölmüş ve oran olarak iki taraf da eşit bir şekilde yüzde kırk kayıp vermişken soykırım yalanlarını 12 Aralık 2013 AİHM Kararına rağmen sürdürecek gibi görünüyorlar.


Milliyetçi Hovanatian
Ermenilerin, güçlü milliyetçi duygularla Bitlis dışında hiç bir vilayette yüzde 30'a bile varmayan nüfus oranı ile Doğu Anadolu'yu ele geçirip Büyük Ermenistan'ı kurma davası yolunda isyanlar çıkarıp düşmanla işbirliği yaptıkları için Osmanlı İmparatorluğunun güneyine gönderilmek zorunda kalındığına değil de, Ermenilerden nefret edildiği için ırkçılığa dayalı bir yaklaşımla özellikle yok edilen mazlum insanlar olduklarına inananlara Ermeni Davasının kökenini, Osmanlı milletvekili iken I. Dünya Savaşının patlak vermesi üzerine Ermeni Gönüllü Birliklerinde lider, daha sonra Demokratik Ermenistan Cumhuriyeti Washington Büyükelçisi olan memleketlim Karekin Pastırmacıyan (Garegin Pasdermadjian / Armen Garo) gibi Ermenilerin kendi kitaplarından incelemelerini tavsiye ederim. Bu tür kitaplarda doğal olarak kendi başkaldırılarını haklı çıkarmak için Osmanlıyı yerden yere vuruyorlar. Doğu Anadolu'da Müslümanlar mı, Ermeniler mi daha iyi koşullarda yaşıyorlardı sorusunun tarafsız yanıtı ise 1800'lü yıllarda Tranbzon'da, Erzurum'da, Van'da konsolosluk yapan bazı dürüst batılı diplomatlardan geliyor ve örneğin İngiliz arşivlerinde bulunabiliyor. Bu konuda Bilal Şimşir'in Türk Tarih Kurumu tarafından dört cilt halinde yayınlanan British Documents on Ottoman Armenians adlı kitabı incelenebilir.

Bilim adamları ve yazarlardan konu açılmışken son günlerde sosyal medyada bana ulaşan İlber Ortaylı CAPS başlıklı, Sayın Ortaylı'nın saygınlığını zedelemeye yönelik yorumlu fotoğrafları kınamak isterim. Bu olay,  ilgisi var mıdır bilemem ama, bende Ermenilerin gerçekleri ortaya çıkaran ve ifade eden bilim adamları üzerinde nasıl psikolojik terör estirerek yılgınlık yarattıklarını çağrıştırdı. Neyse, bu ev yakmaktan daha masum bir yöntem.

Cani kahramanlara dönecek olursak bir kaç haber adresi aşağıda verilmiştir ama Google'da yapılacak bir "Lisbon 5 commemorations" taraması anma törenlerinin çapı hakkında çok daha iyi bir fikir verecektir.

Umarım kimin katil, kimin kahraman olduğu konusunda çifte standartlar  bir gün bir kenara bırakılır ve dün birlikte yaşarken bugün komşu ülke olduğumuz bu noktada geçmiş geride bırakılarak dostluk ihdas edilebilir. Dost olmak için hiçbir zaman geç değildir.

Kaynaklar

"Armenian nationalism," Wikipedia.  http://en.wikipedia.org/wiki/Armenian_nationalism

İnsel, Ahmet. 7 yıldır ve 99 yıldır olanlar aynı," Radikal, 19 Ocak 2014. http://www.radikal.com.tr/yazarlar/ahmet_insel/7_yildir_ve_99_yildir_olanlar_ayni-1171469

Pasdermadjian, Garegin. Why Armenia should be free: Armenia's role in the present war. Boston: Hairenik,1918. http://www.archive.org/stream/whyarmeniashould00pasduoft/whyarmeniashould00pasduoft_djvu.txt

"Lisbon beyond editorials," The Armenian Weekly, July 27, 2013. http://www.armenianweekly.com/2013/07/27/lisbon-beyond-editorials/

"Lisbon Five Commemorations Held in New York," The Armenian Weekly, August 7, 2013. http://www.armenianweekly.com/2013/08/07/lisbon-five-commemoration-held-in-new-york/
"Romanya’da Ermeni Davası Ofisi" http://hyetert.blogspot.com.tr/2013/11/romanyada-ermeni-davas-ofisi.html

Şimşir, Bilal. 
British documents on Ottoman Armenians. Volume I, (1856-1880)
British documents on Ottoman Armenians. Volume II, (1880-1890)
British documents on Ottoman Armenians. Volume III, (1891-1895)
British Documents On Ottoman Armenians, Volume IV (1895)
Ankara : Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1982-1990.

Comments