Uzlaşma Arayışı ve Nisyan : Muhacirler neden unutuluyor?


1915 Olayları konusunda uzlaşma zemini oluşturulmasına yönelik nesnel bir bakış getirebilmek amacıyla Avrasya İncelemeleri Merkezi AVİM  “1915 Olayları ve Türk-Ermeni Uyuşmazlığı” başlıklı bir broşür hazırlamış ve  konuyla ilgili çalışmalarda dikkate alınması  dileği ile çeşitli kuruluşlara göndermiş bulunuyor. Broşür, Arapça, Almanca, İspanyolca, Rusça ve Hollandaca olarak Dışişleri Bakanlığı'nın Controversy between Turkey and Armenia about the Events of 1915 başlıklı web sayfasında yayınlanmıştır.  İngilizce ve Fransızca metinler de mevcuttur. 

Konuyu 1864'den alarak, yaşanan trajediyi derli toplu bir şekilde özetleyen broşür, nesnel bir yaklaşım hedeflerken yer değiştirmeler nedeniyle yalnız Ermenilerin değil, yer değiştirmek durumunda kalan herkesin acı çektiğini ifade etmektedir. Ancak bu yer değiştirmelerden söz edilirken genelde Kafkaslar, Kırım ve Balkanlar'dan Anadolu'ya gelenler kastedilmektedir. Oysa bir de Artvin gibi bazı yörelerde kaçakaç diye anılan Doğu Anadolu'dan Anadolu içlerine kaçış da söz konusudur. Sayıları 700-800,000'i bulan ve yüksek oranda kayıp veren bu muhacirler de acılar yaşamış ve telef olmuşlardır. Nedense siyasi çevrelerde kimse onlardan söz etmemektedir. 

Ailesi yaşananlardan etkilenmiş bir Erzurumlu olarak muhacirliğin ve işgal yıllarında Doğu Anadolu insanına yapılan eziyetlerin ve katliamların unutturulmasını bağışlayamam. Bunun düşmanlığı, nefreti beslemek  gibi bir düşünce ile değil; gerçekleri yerli yerine oturttuktan sonra, yaşananları geride bırakıp sağlıklı bir bakış açısıyla ileri bakarak dostlukların yeniden geliştirilebilmesi için gerekli olduğuna inanıyorum. Çünkü birilerinin acısı tanınırken, diğerlerinin ki küllenmeye kalkışılırsa bu gerçek anlamda nesnel uzlaşmacı bir tavır olmaz. Acılar dinmez, yüreklerdeki ateş küllenmez.

Bu toplum acıyı öyle suskun yaşadı ki, tecavüzler, öldürmeler pek çok aile bireyinin bile haberdar olmadığı aile tarihine gömülen sırlara dönüştü. Kocası Yemen'e savaşmaya gönderilen, köyü yerle bir edilince tüm cesaretini toplayıp sakat çocuğu ile kışın 2,5 ay süren bir yolculuktan sonra Samsun'a babasının yanına dönmeyi başarmış olan Sakine Baturay gibi tanıkların anlattıkları bir yana, arşivlerimizde öldürülen 524.000 kişinin kim olduklarına dair kayıtları vardır. Ayrıca muhacir olup, ne gittiği yerde kalan, ne de geri dönen, örneğin Erzurum Araştırmaları web sayfasında verilen sayılara göre Erzurum için oranı yüzde 40 denebilecek yitik insanlar vardır. Zor'a gidenler arasında yitik oranının yüzde 20 olduğu düşünüldüğünde muhacirlerin ve onların çektiği acıların asla yok sayılamayacağı ortaya çıkmaktadır.

Jeremy Salt şöyle diyor: "Onlar, kendilerinden hiç bahsedilmeyen hayaletlerdir; çünkü haber muhabirleri, konsoloslar ve misyonerler sadece Hristiyanların çektiği acı ile ilgileniyorlardı. Ölen Müslümanlar sanki hiç var olmamışcasına tarihten yok olup gittiler.” Onları hatırlamanın zamanı geldi de geçiyor. Anıları önünde saygıyla eğiliyor ve herkesi onları anımsamaya, tanımaya, anmaya davet ediyorum.

Kaynaklar

Sakine Baturay (1896 - 1974) :Atatürk’ü 19 Mayıs 1919 ‘da Samsun iskelesinde karşılayan tek kadın. http://samsun05.blogcu.com/ataturk-u-19-mayis-1919-da-samsun-iskelesinde-karsi/5671352. 13.08.2014 tarihinde erişildi.

Erzurum'un Kara Günleri. Erzurum Araştırmaları Web Sitesi. http://www.erzurumluyum.net/?q=esas-maddesi/2893%20. 16.02.2014 tarihinde erişildi.

Salt, J. (2014). Armenians and Syria 1915 and 2013. AVIM Report 1. http://www.avim.org.tr/uploads/raporlar/AVIM_RAPOR_1.pdf. 10 Şubat 2014 tarihinde erişildi.

Comments