Prof. Dr. Hikmet Özdemir, 16 Haziran 2016 tarihinde AVİM (Avrasya İncelemeleri Merkezi)'de Cemal Paşa'nın tehcir edilen Ermenilere yardımlarını konu alan bir konferans verecektir.
Sayın Prof. Dr. Özdemir değinir mi bilmem ama Ermenilere yardım etmek için Near East Relief'in nasıl seferber olup ABD'den yardım toplayarak aktardığını da bilmekte yarar vardır. Soykırım yapan katil diye adı lekelenmeye kalkışılan Talat Paşa'nın nasıl bir soykırım anlayışı vardıysa bu yardımları sonuna dek desteklemiştir. İyi ki de desteklemiş, iyi ki de bütün bu yardımlar yapılmış. Ermenilere bu yardımlar yapılırken, öte yanda Ermeniler güneye gönderilirken Anadolu içlerine yayılan Müslüman mültecilere, yani ağırlıklı olarak Erzurum ve Van'dan kaçıp kendilerine sığınacak yer arayan Müslümanlara da yardım yapılmak üzere bir sürü karar alınmakla birlikte bütçede para bulunup dosdoğru yardım yapılamamıştır. Ermeni Taşnak çetecilerinin kaçarken taş üstünde taş bırakmadığı, önlerine çıkan tavukları bile öldürdüğü Doğu Anadolu'da yaşamı idame ettirebilecek ortam yeniden oluşturulamadığından 7 yıl evlerine dönmelerine izin verilmeyip, mübadele anlaşması yapılınca Yunanistan'dan geleceklerle ilgilenebilmek için evinize dönebilirsiniz denilen, ne var ki o güne dek yüzde 40'dan fazlası telef olan Doğu insanının acıları ve Balkan muhacirlerinin durumları da anımsanırsa kayıp oranları yüzde 20 olan sivil Ermeniler için harcanan çabalar daha da anlam kazanır. Bu konferansı izledikten sonra bir de Tuncay Öğün'ün Vilayat-ı Şarkiye Mültecileri (1915-1923): Unutulmuş bir göç trajedisi adlı kitabını okuyarak büyük resmi tamamlamak da yarar olacaktır.
http://avim.org.tr/tr/Etkinlik/4-uncu-ORDUNUN-INSANI-YARDIMLARI-PROF-DR-HIKMET-OZDEMIR
TOBB 71. Genel Kurulu'nda Sözde Ermeni Soykırımının Avrupa Parlamentosu ve bazı ülkelerce tanınmasının Türk İş Alemince üzüntü ile karşılandığı belirtildi. 02 Mayıs 2015, Ankara.
TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun yaptığı konuşmada konu şöyle ele alınmıştı:
“1915-2015 Aynı Ruh, Aynı Heyecan” mottosu ile ifadesini bulan Çanakkale Zaferi teması çerçevesinde düzenlenen 71. TOBB Genel Kurul’u yüksek katılımlı ve tempolu geçti. İş dünyası siyasi partilere beklentilerini ifade ederken, siyasiler de vaatlerini sıraladılar. Benim ilgimi çeken Sayın Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu’nun şu sözleri oldu: “… buradan özellikle vurgulamak isterim ki, sözde soykırımı konusunda Avrupa Parlamentosunun ve diğer bazı ülkelerin aldıkları kararları üzüntüyle karşılıyorum. Bilim adamlarına, tarihçilere, arşivlere aldırmadan, siyasal kararlarla tarih yazılmasını Türk iş alemi olarak kabul etmiyoruz. Siyasetçiler tarih yazamaz, tarihin hakemliğini yapamaz. Siyaset, tarihin yeniden yazılmasıyla değil, geleceğin inşasıyla ilgilenmelidir. Buradan söylüyorum! Hiç kimse tarihi, kendi siyasetine alet etmesin! Böyle davranan siyasetçilere sesleniyorum! Çekin ellerinizi tarihin yakasından!
Hisarcıklıoğlu, aynı zamanda Eurochambres (Avrupa Odalar Birliği) Başkan Yardımcısı ve ICCIA (İslam Ticaret, Sanayi ve Tarım Odası) Başkan Yardımcısıdır. Kasım 2014'de ise B20 Türkiye Dönem Başkanlığını yürütmeye başlamıştır.
Avrupa'ya bir yanıt da Kandilli Ermeni Kilisesi Başkanı Dikran Kevorkyan'dan geldi. Kevorkyan, Papa'nın Katolik lideri olarak açıklama yapmasını eleştirdi. "Kilisenin siyasetle buluşması Hazreti İsa'nın ruhuna aykırı" sözleriyle Vatikan'ı uyardı.
Devlet Tiyatroları Cüneyt Gökçer Sahnesi (Çayyolu, Ankara) 21 Nisan'da Bir İnce Sızı Nisan 1915 adlı oyunu sahnelemeye başlayacak.
Tufan Gündüz’ün “Nisan’ın İki Günü” adlı romanından Tufan Gündüz ve Faruk Emre Özünlü tarafından uyarlanan oyunda, 1915 yılının Nisan ayında geçen iki farklı drama ve mücadeleye tanık oluruz. Bir tarafta siyasi hırsların gün yüzüne çıktığı bir ortamda dağılan bir ailenin dramına ve yaşam mücadelesine şahit olurken, diğer tarafta Gelibolu’daki düşman çıkarması sırasında farklı coğrafyalardan gelen askerlerin yoksullukla ve savaşla dağılmış yaşamlarının dram dolu hikayelerine ve bütün zorluklara rağmen birbirlerine ve yaşama tutunma mücadelelerine şahit oluruz. Oyun 8 yaş ve üstü için uygun.
28 Ocak tarihinde AİHM'de yapılacak duruşmanın ulusal davamız olduğunu belirten Yalçın gidebilecek herkesin Strazburg'a gitmesi çağrısı yaptı ve programa katılanlar bu çağrıyı ayakta alkışladılar.
Doğu Perinçek CNN Türk televizyonunda Şirin Payzın'ın sorularını yanıtlayarak düşünce özgürlüğü soykırım iddiaları konularında görüşlerini açıkladı.
Bir soru önergesini yanıtlayan “Federal Hükümet 1948’de imzalanan ve 1951’de yürürlüğe giren BM Soykırım’ın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ne gönderme yapar; sözleşme Federal Almanya Cumhuriyeti tarafından 22 Şubat 1955’te uygulamaya konulmuştur. Sözleşme geriye dönük uygulanamaz” dedi.
ATAA ve Türk Amerikan Toplumundan TÜSİAD ve Boğaziçi Üniversitesi’ne Kınama. TurkishNY. 9 Kasım 2014 |
|
Türk Amerikan Dernekleri Asamblesi (ATAA), TÜSİAD ve Boğaziçi Üniversitesi tarafından Dış Politika Forumu çerçevesinde “1915 Trajedisinin 100. Yılını Tartışmak: Anlam, Hafıza ve Siyaset” konulu toplantıya tüm talep ve ısrara rağmen sadece Ermeni uzmanların davet edilmesini ve David Saltzman, Ed Erickson, Guenther Lewy ve Chris Günn gibi farklı bir görüş açısını müdafaa eden bilgin ve uzmanlara da yer verilmesini talebinin red edilmesini protesto etti.
08.08.2014
AVİM “1915 Olayları ve Türk-Ermeni Uyuşmazlığı” Broşürü Uzlaşma zemini yaratmayı hedefliyor
1915 Olayları konusunda uzlaşma
zemini oluşturulmasına yönelik nesnel bir bakış getirebilmek amacıyla Avrasya
İncelemeleri Merkezi AVİM “1915 Olayları ve Türk-Ermeni
Uyuşmazlığı” başlıklı bir broşür hazırlamış ve konuyla ilgili çalışmalarda dikkate
alınması dileği ile çeşitli kuruluşlara göndermiş bulunuyor. Gönderilen Türkçe
broşürün elektronik sürümü aşağıdaki adreste mevcuttur:
İngilizce ve Arapça, Almanca, İspanyolca, Rusça ve Hollandaca metinlere ise Dışişleri Bakanlığının aşağıdaki sayfasında sunulmaktadır:
Controversy between Turkey and Armenia about the Events of 1915
Benim broşür ve resmi devlet yaklaşımı ile ilgili yorumlarım Uzlaşma Arayışı ve Nisyan başlıklı blog yazımda yer almaktadır.
08.08.2014
Azeri-Ermeni Çatışmaları
Çeşitli yabancı medya web sitelerinde Azeri-Ermeni çatışmaları hakkında yazılanlara şöyle bir göz gezdirilince kimsenin hak-hukuktan söz etmediği görülüyor. Kimin kimin yanında olduğu ve daha güçlü olduğu hesaplanıyor, dengeler üzerinde duruluyor. Bakü'de sürgün hayatı yaşayan bir milyon dolayındaki Karabağlı ve 350,000 dolayındaki Ermeni terketmek zorunda kaldıkları doğdukları topraklara dönebilmeli artık. Doğdukları topraklardan ayrılmak zorunda kaldıkları için yüz yıldır acısını Türklerden onları karalayarak çıkaranların ne kadar büyük bir travma yaşadıklarını anlamak zor değil. Böyle bir acı yaşayan aynı acıyı başkasına nasıl yaşatır? Keşke düşmanlıklara son verilip bölgesel bir dayanışma oluşturularak sinerji yaratılsa, birlikte yaşamanın yolu bulunsa, herkes daha mutlu olabilse, artık kan akmasa...
Comments
Post a Comment