1915 Gerçekliği ve Sekizinci Tez : Gidiş çöle mi, bereketli topraklara mı oldu?


Halep 1919
6 Ocak 2012'de AGOS'ta yayınlanmış olan Mehmet Polatel ve Nazife Koşukoğlu'nun kaleme almış oldukları "Resmi Tarihi Sınıfta Bırakan 10 Çürük Tez" adlı makalede sekizinci sırada çürük tez olarak ele alınan konu‘Ermeniler rahat edecekleri bir yere gönderildi’ başlığı altında Ermeniler çöle değil, imparatorluk coğrafyası dahilinde  olan Suriye’nin yerleşime elverişli bir bölgesine, verimli topraklara gönderildi' alt başlığı ile açılarak sunulmuş ve Der Zor'un yerleşime elverişsiz çöl niteliğinde bir bölge olduğu vurgulanarak muhacirlerin verimli topraklara gönderilmediği savlanmıştır.

Murat Bardakçı[1] 'nın Talat Paşa'nın Evrak_ı Metrukesi adlı kitabındaki toplam tehcir edilen Ermeni sayısı referans alınarak ölenlerin sayısı üzerine gerçeği yansıtmayan çıkarımlar yapılırken dağılıma dikkat edilmeyip herkesin Der Zor'a gönderildiği varsayımından yola çıkılması  karşı tezi gerçekten zayıf düşürmektedir.Ona tamamlanacak bu yazı dizisinin üçüncüsü olan 1915 Gerçekliği ve Üçüncü tez : Soykırım başka tehcir başka başlıklı yazıda yer verdiğim üzere tehcir edilenlerin tümü Der Zor'a gönderilmemiş, Halep, Musul, Urfa ve Suriye'ye de gönderilmişlerdir. 5 Temmuz tarihinde de yeni bir emirle yerleştirildikleri yerlerde nüfusun yüzde 10'unu aşmamaları için İran sınırına 80 km. den daha yakın olmamak kaydıyla Musul ve Suriye'nin diğer bölgelerine dağıtılmaları gündeme gelmiştir. Uğraşlarına göre zanaat, meslek sahiplerinin kent, kasaba merkezlerine; tarımla uğraşanlarınsa kırsal kesimlere yerleştirilmesi hedeflenmiştir. 

Bunları belirtirken ortalığın güllük gülistanlık olduğu, her şeyin yolunda gittiği gibi yersiz bir iddianın içine düştüğüm sanılmasın. Her şeyden önce, onca yolu kıtlığın ve salgın hastalıkların kol gezdiği bir ortamda açlık, hastalık ve intikam almak isteyenlerle, başıbozukların saldırılarından korunarak aşıp menzile varmak kolay iş değildi. Ayrıca muhtemelen varanların hemen hepsinin iskanı bir anda gerçekleştirilememiştir. Der Zor'da yürek yakan kayıplar yaşandığı bir sır değil. Ancak onları orada ölüme terk etmek gibi bir hedef güdülmemiş, elden gelen yapılmış, dışarıdan gelen yardımların ulaşması sağlanmış ama örneğin İspanya'nın gönderdiği patateslerin teslim edilmesine askerlere de verilir diye İngilizler izin vermemişlerdir. Osmanlı İmparatorluğu'nun ekonomisi kötüye gitmeğe başladığı ve sürekli savaşlarla baş edebilmek için vergileri yükselttiği noktada önceden ülkeyi terkederek başka ülkelere yerleşmiş olanlar gelip akrabalarını alıp götürebilmişlerdir. Almanya'da Yahudilere uygulanan türden bir toptan yoketme amacı olsaydı, buna izin verilmezdi.

Halaçoğlu[2]' nun  Ermenilerin Suriye'ye nakli : Sürgün mü, soykırım mı? adlı çalışmasında yer alan yukarıdaki  tabloda çeşitli kentlerin 1914 ve 1919 Ermeni nüfusları gösterilmiştir. Geri gelenlerin sayısına bakıldığında genelde çok büyük kayıplar yaşanmadığı izlenimi alınmaktadır.--Erzurum için veriler eksiktir.-- Halen Lübnan, Suriye gibi Arap ülkelerinde mevcut Ermeni nüfus da iskanın bazılarınca yeterli düzeyde bulunmasa da belli ölçüde gerçekleştirildiğini ortaya koymaktadır.  Eldeki verilere bakıldığında verimli topraklara ulaşabilenlerin çoğunluğu oluşturduğu, yolda kayıplar yaşanmakla birlikte bunların iddia edildiği kadar yüksek düzeyde olmadığı sonucuna varılabilir. Ama, her bir kayıp can, candan gitmiştir ve insanlığın ayıbıdır. Gerek ulusal devletler kurabilmek için etnik temizlik yapılması nedeniyle Balkanlar, Kafkaslar ve Doğu Anadolu'daki evlerinden koparak yeni illere göçen Müslümanlar, gerekse işgalcilerle işbirliği yapılması nedeniyle savaş alanından uzaklaştırılan Ermeniler; yollarda açlık, hastalık ve başıbozukların saldırıları yüzünden aynı acı kaderi paylaşmış ve büyük devletlerin kendileri arasında güç alanlarını dengelemek için yaptıkları savaşın kurbanı olmuşlardır. Bu nedenledir ki, bu konuda yazmaya başladığım 2010 Haziranından bu yana bütün büyük devletlerin acı çektirdikleri halklardan özür dilemeleri gerektiğini söylüyorum. Küçük devletler bir pay alma umudu ile büyüklerin rotasında aralarında savaşa giriştiklerinde, sanki kazanan büyük devlet, onların payına düşense acılar oluyor genelde.

Kaynaklar

1) Bardakçı, Murat. Talat Paşa'nın Evrak_ı Metrukesi. 2. bsm. İstanbul: Everest, 2009.

 2) Halaçoğlu, Yusuf.  Ermenilerin Suriye'ye nakli : Sürgün mü, soykırım mı?
http://www.ttk.org.tr/templates/resimler/File/01.pdf




Selma Aslan'a ait Ermeni Soykırımı : Gerçek mi, Yersiz İddia mı? blogu yazılarından ticari olmayan amaçlar için içeriği değiştirilmeden kaynak gösterilerek adil kullanım ölçüsünde yararlanılabilir. (Creative Commons Attribution-Gayriticari-NoDerivs 3.0 Unported License)




Comments